denize doğru

 Bazı melodiler çok farklı. Bazı melodiler gerçek güzel. Mesela Bülent Ortaçgil’in “yine de oynar mısın benimle?” demesiyle “su olsam, ateş olsam” demesi arasındaki melodi, “yastıklı şarkı”nın giriş melodisi, Nazan Öncel’in “anlamadan, dinlemeden” deme arasındaki melodi… 

 Bazen yok oluyorum. Bazen de o kadar güçlü var oluyorum ki. Bazen portakal çiçeklerinin kokusunu alıyorum. Bazen bile isteye nefesimi tutuyorum. Bazı geceler uyuyamıyorum. Bazı “bazı”lar gerçekten nadirdir ama vardır. :) Neden uyuyamadığımı düşünüp cevap bulamıyorum. Ama aslında derinde bir yerde cevabı da biliyorum. 

 Eğer kendi evimde olsam şu dakika çıkıp deniz kenarında uzun yürüyüşler yapar ve muhtemelen hayata dair derin fikirlere dalardım. Arkada Sertap Erener “Lal”i söylerdi, annem aklıma gelirdi, burnumun direği sızlardı, bir damla yaş başlardı akmaya. Birileri yeni yeni uyanmaya, işe gitmeye başlardı. Deniz köpük köpük vururdu kayalara. Belki bir kedi miyavlardı. Belki bir sarhoş dönerdi içmekten. “Ne yaşadı bu hale gelecek?” derdim içimden. Bir dakikalığına kendimi unuturdum belki. Bloğumu açardım, bunları yazardım.

 Hepsi yaşandı. Kısıtlı özgürlüğümün tadını çıkarıyorum bugün. Okunan sabah ezanına saygıdan müziğimi kapatıyor ve karıncaları ezmemek için kaldırımdan yürüyorum bugün. Ruhumun ne istediğini bilerek onu bastırıyorum bugün. Güneş doğsun ve ruhum doysun diye bekliyor, dolunayın da gitmesini istemiyorum bugün.

 Üşüyorum. Tepemden geçen uçağın kudretine şaşıyorum. Büyük bir parça sevgiyi ve yaşama tutkusunu tadıyorum. Martıların sesine tebessüm ediyorum. Uzaktan gelen deniz sesine aşık oluyorum. Fark edemediğim detaylara üzülüyorum. Bazı şeylerin güzelliğini hissediyor ve buna doymamakta diretiyorum. Hissediyorum. En çok istediğim şeyi yaşıyorum. Temas ediyorum hayata. Derin bir nefes çektiğimde olmam gereken yerde olduğunu fark ediyorum. Üzülüyorum. Eve dönmek istemediğimi çünkü oranın benim gerçek evim olmadığını biliyorum.

Hayal kuruyorum.
Seninle sabahın bu ilk saatlerinde
Sahil kenarında
Beraber olmanın hayalini kuruyorum.

Sözlerimin kime olduğunu bilmiyorum.
Yüzüme ufak ufak değen saçlarım sayesinde gülümsüyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

alıp da veremediğim nefesler

kendime doğum günü hediyesi: 17

enseden şakağa