denize doğru
Bazı melodiler çok farklı. Bazı melodiler gerçek güzel. Mesela Bülent Ortaçgil’in “yine de oynar mısın benimle?” demesiyle “su olsam, ateş olsam” demesi arasındaki melodi, “yastıklı şarkı”nın giriş melodisi, Nazan Öncel’in “anlamadan, dinlemeden” deme arasındaki melodi… Bazen yok oluyorum. Bazen de o kadar güçlü var oluyorum ki. Bazen portakal çiçeklerinin kokusunu alıyorum. Bazen bile isteye nefesimi tutuyorum. Bazı geceler uyuyamıyorum. Bazı “bazı”lar gerçekten nadirdir ama vardır. :) Neden uyuyamadığımı düşünüp cevap bulamıyorum. Ama aslında derinde bir yerde cevabı da biliyorum. Eğer kendi evimde olsam şu dakika çıkıp deniz kenarında uzun yürüyüşler yapar ve muhtemelen hayata dair derin fikirlere dalardım. Arkada Sertap Erener “Lal”i söylerdi, annem aklıma gelirdi, burnumun direği sızlardı, bir damla yaş başlardı akmaya. Birileri yeni yeni uyanmaya, işe gitmeye başlardı. Deniz köpük köpük vururdu kayalara. Belki bir kedi miyavlardı. Belki bir sarhoş dö...